Arama Şekli Hangi İçeriklerde Aranacak Yerler Sayfalandırma






BEDİUZZAMAN SAİD NURSİ ESERLERİNDEKİ ALLAH’IN VARLIĞINI ISPATLAYAN MUHAMMED’İN (SAV) MANEVÎ GÜCÜ

25.03.2019 - Kanibek Kakisov (Yazı)

BEDİUZZAMAN SAİD NURSİ ESERLERİNDEKİ ALLAH’IN VARLIĞINI ISPATLAYAN MUHAMMED’İN (SAV) MANEVÎ GÜCÜ

 

Fizik ve Matematik ilimlerin uzmanı

Prof. Dr. Kanibek Kakisov

(Cusup Balasagin Kirgizistan MilliUniversitesi)

 

Peygamberimiz Muhammed SAV’in nübüvveti ve onun asıl gayesi Allahin varligini ve Vahdaniyeti gösterip ilan etmektir. Bu, Fahr-ı Âlemin her zaman en büyük maksadı olmuştur. Risale-i Nura gelince bu şaheser her yönüyle şâhâne şekilde Fahr-ı Alemin manevî kuvvetini gösteriyor, hem de kör gözlere tasdik ettiriyor. Çünkü antika bir sanatin gerçek kıymetini layık büyük sanatkar gösterebilir. Risale-i Nurun terakkiyatına şevk veren de Efendimizin SAV manevi kuvvetidir. Bu nedenle eserdeki her bir unsur, her bir harf, her bir zerre bu kuvvetten dolayı harekete geçer.

Efendimiz SAV’in manevi kuvveti nedir? Şüphesiz bu kuvvet ebediyyet ile alakalı ve irtibatlıdır. O bizim gerçek dünyamızdaki maddi ve manevi vechi şamildir. Bu kuvvet o kadar geniş ki,  herkes onun detaylarını göremez. Bu kuvvet âlâ derecededir, nizamlı, ebedi ve evrenseldir. İnsanlık bunun gibi enerjik, enfarmasyon kudreti hiç yapamamıştır. Risale-i Nur Efendimiz SAV’in manevi kuvvetinin taşıyıcısı olarak insana kendi bile farkademediği maneviyatı gösteriyor. Sonuçta insan alemden ta zerreye kadar bakarak, semavat ve arzın Halıkı Allah (CC) olduğuna şehadat eder. Risale-i Nur Muhammed SAV’in manevi kuvvetinin en güzel yansıtıcısı, tercümanı olarak insana farkına varmadığı ruhaniyata gözünü açtırarak, aklı gözünde olan akla alemden tut ta zerreye kadar bu alemin halıkı Allah CC olduğunu anlatır:

«…Ve Âlem-i İslâmiyet gibi geniş, parlak, nuranî bir pencereyi, mârifetullaha açmıştır…Acaba böyle bir pencereyi kapatacak bir perde var mı? Ve onu ittiham edip, bu pencereden bakmayanın aklı varmı?»[1].

Risale-i Nur efendimiz Muhammed SAV’in sadece Allah’ın resûlü olduğunu ispatlamakla kalmaz. Niçin O SAV nebi olduğunu da izhar eder. Muhammed SAV’ın peygamberlik vazifesini mükemmel bir şekilde izhar ederek: ibadet, edeb envaı, Allah’in isimleri, ebediyyet ve ahiret cihetinden Allah’in varlığını gosteriyor.

 İnsanlık ve her şahıs adım adım gelişiyor ve şekilleniyor. Her gelişme adımında o Kuran hakikatına ihtiyaç duyuluyor. Bu faaliyette Risale-i Nur Kura’ın şemşiri olarak görev görüyor ki, Kuran’ın hakikatını muhafaza ediyor. Bu müamelatta Risale-i Nur rolü büyüktür. Niçin. Günümüzdeki bilimlerin en esas amacı alemin nasıl yaratıldığını yanıtlamaktır. İnsanlık tarihinde bununla ilgili çok çeşitli fikirler söylenmiş ve hipotezler ortaya konulmuştur. Ama toplumsal, ekolojik, iktisadi ve bunun gibi çeşitli müsibetlerle dolu hayatta insanlık  Allah’a itaat ederek mi yaşamak lazım, yoksa inkar ederek mi, buna karar vermek lazım. İnsan varlık içinde ama inkarcı olarak yaşarsa bile bu inkarcılığın sonucu her vecihten bakarsak bakalım çok şiddetli olur. Bunu için Risale-i Nurun esas gayesi Allahın mevcud olduğunu ispatlamakla insanın imanını kurtarmaktır. Bu nedenle her harfi, her zerresi bile ulviyet kazanıyor. Kuran ise baki okyanustur ki Risale-i Nur gibi neferi vardır.

Bütün ilimlerin sultanı Allah’a imandır[2]. Risale-i Nur Allah’ın varlığını ve vahdaniyyetini bütün ilimler aracılığıyla ispatlarken gösteriyor ki, bu vazifede bütün ilimler Allah’ı tanımada pencere olarak  görev görüyor. Böylece her ilim Allah’a imanla ulviyet kesbediyor, bakileşiyor, Allah’tan gelen gerçek kıymetini, lütfunu gösteriyor:

“Sizin okuduğunuz fenlerden her bir fen, kendi lisan-ı mahsusuyla mütemadiyen Allah'tan bahsedip Hâlikı tanıttırıyorlar”[3].

Günümüzde kesretli sapık malumatlar olduğu için insan bunların içinde dalalete atılabilir. Yani hakkı kaybedebilir, ya da hiç bulamaz. Böylece  insan problemlerinin hikmetini, hakiki nedenlerini bilmeden, toplumun hangi yöne doğru hareket ettiğinin farkına varmadan, herkesle ilgili olan  insanlığın esas sorunlarının nasıl çözümleneceğini anlamadan, bu alem hangi mizanla kurulduğunu görmeden sorunlu yaşamına devam eder.

Her sorunun çözümü vardır. İlahi hakikat ebedi ve sarsılmaz olduğu için en ulvi çözüm Halikiyyettir. Risale-i Nur Kuran’ın manevi kudretinin yansıması olarak gösteriyor ki, İslam hakikatları her zaman için geçerli ve matlubtur. Bugün de bu hakikatlar günceldir tıpkı İslamiyetin ilk geldiği Asr-ı Saadetteki gibi. Muhammed SAV’in manevi gücü - ebedidir. Onun manevi gücünün  bu asırdaki büyük bir meyvesi – Risale-i Nurdur. Risale-i Nur’un vazifesi ise en büyüktür – Allahi tanıtmak ve  imanı kurtarmaktır.

 

 


[1]Nursi B.S.,Sözler, 33 söz, Sözler Yayinevi, Istanbul 2000, s.667.

[2]Nursi B.S., Sözler, 23 Söz, Sözler Yayinevi, Istanbul  2000, s.309.

[3]Nursi B.S., Asa-yi Musa, 6 Mesele, Sözler Nerşiyat, Istanbul 2002, s.22.