Kastamonu Yılları Sergisinin ardından Rüstempaşa Medresesi ziyaretçi akınına uğradı
“Canım Üstadım! Kapıdan adımımı atar atmaz vücudumun titrediğini hissettim. Mevlâma şükürler olsun ki seni tanıyabildik. Allahım herkese hakikati bilip onu yaşamayı nasip etsin.” “Kastamonu Yılları” sergisinin dört büyük cildi dolduran hatıra defterindeki yüzlerce nottan birinde, Songül Aktaş adlı ziyaretçi bunları yazıyordu gözyaşları içinde. Rüstempaşa Medresesi, “Kastamonu Yılları” sergisi dolayısıyla 20 binden fazla ziyaretçiyi ağırladı. Bediüzzaman Said Nursî'nin hayatından Isparta, Eskişehir, Kastamonu ve Denizli dönemine ait belge ve hatıraları içine alan sergi, 20 Mart - 5 Nisan tarihleri arasında gerçekleşti. Bu süre içinde yurt içinden ve dışından ziyaretçilerin akınına uğrayan sergide sürekli bir duygu yoğunluğu yaşandı. Serginin 20 Mart Pazar günkü açılışına, büyük bir ziyaretçi topluluğuyla beraber, Bediüzzaman Hazretlerinin hizmetkârları Mustafa Sungur, Abdullah Yeğin, Abdülkadir Badıllı ve Mehmed Fırıncı da katıldı.
Bediüzzaman'ın “Hayatım hayatınla devam edecek” diye hitap ettiği Mustafa Sungur, açılışta yaptığı konuşmada, başta Türkiye olmak üzere dünyanın dört bir yanında Risale-i Nur'ların sürekli olarak okunmakta olduğuna dikkat çekti. Bediüzzaman Said Nursî'nin “Risale-i Nurları okuyan, dinleyen ve yazan Nur talebesi ünvanını alır” şeklindeki sözünü hatırlatan Mustafa Sungur, Anadolu'nun en ücra köylerine varıncaya kadar her tarafta Risale-i Nur'ları terennüm etmekte olan Nur talebelerinin, Üstadın manevî hayatını devam ettirdiklerini söyledi. Bediüzzaman'ı Kastamonu'da 1941 yılında tanıyan ve sualleriyle Risale-i Nur'un önemli bir bahsinin yazılmasına vesile olan Abdullah Yeğin de “Üstadın tek gayesi Allah'ın rızasını kazanmak ve insanların ebedî hayatlarının kurtuluşuna hizmet etmekti.” dedi. Abdülkadir Badıllı ise, İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın tertiplediği sempozyum ve sergi gibi faaliyetlerin Risale-i Nur talebeleri için büyük bir şevk vesilesi olduğunu belirtti. Mehmet Fırıncı da açılışta yaptığı konuşmasında, Bediüzzaman Said Nursî'nin Denizli hapsine girerken talebelerine “Kardeşlerim, merak etmeyin! Bu Nurlar parlayacak!” şeklinde hitap ettiğini hatırlattı ve bugün bu eserlerin Sibirya'dan da ötelere, eksi 60 dereceyi gören Yakutistan gibi yerlere kadar ulaşmış bulunduğuna dikkat çekti. Açılıştan sonraki günler boyunca da Kastamonu Yılları sergisi büyük bir ilgi odağı olmaya devam etti. Bediüzzaman'ın talebelerinden Ahmet Aytimur, yine Bediüzzaman'ın talebelerinden Saniye ve Şahide Hanımların, İbrahim Fakazlı'nın, İbrahim Mırmır'ın, Nazif ve Selâhaddin Çelebi'lerin, Mehmet Feyzi ve Çaycı Emin Efendilerin çocukları, torunları, akraba ve dostları da sergiyi gözyaşları içinde ziyaret edenler arasındaydı.