TARİHTE BUGÜN - Bediüzzaman Said Nursi'yi vefatının 59. yılında rahmetle anıyoruz

23.03.2019


23 Mart 1960’da Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri (RH) Urfa’da sabaha karşı 87 yıllık ömrünü tamamladı. Rahmet-i Rahmana kavuştu. Ertesi gün çok kalabalık bir cemaatin kıldığı cenaze namazından sonra Urfa Halilu’r-Rahman dergâhına defnedildi. Ömrü boyunca verdiği İman, Kur’an ve mücadelesi yüzünden ağır baskılar altında kalan Bediüzzaman Hz., 28 sene hapis ve sürgünlerde yaşadı. 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra kabrinde de rahat bırakılmadı. Kabri kırılarak naaşı 12 Temmuz 1960 gecesi alınarak Isparta-Afyon civarında bilinmeyen bir yere defnedildi. ‪



1. Dünya savaşında Anadoluyu düşmanlara karşı savundu. Yüzlerce talebesi şehid düştü. Kendisi de Mart 1916’da Ruslara esir oldu. 2,5 sene Sibirya’da esir olarak kaldı. 1918’de İstanbul’da Vatan kahramanı olarak karşılandı. Padişah ve Harbiye Nazırı tarafından kendisine Savaş madalyası verildi.



Daru’l - Hikmete aza yapıldı. Cumhuriyetin kuruluşu sırasında  Kasım 1922’de M. Kemal ve çok sayıda mebus tarafından ısrarla ve şifreli telgraflarla Ankara’ya davet edildi. TBMM’de alkışlarla Hoş Amedi töreniyle karşılandı. Bir müddet Ankara’da kaldı.  “Meşveret-i Şer’iyeye dayalı, Dindar bir Cumhuriyet kurulması” düşünce ve teklifleri O günün idarecileri tarafından kabul edilmedi. Davet edildiği 1. Mecliste Namaza karşı bir lakaydlık gördüğü için Namaza ve Kur’an’ın hükmlerine bağlılıkla ilgili 10 maddelik bir beyanname yayınladı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesinde “Ulemadan Bediüzzaman Said Efendi Hazretlerine Beyan-ı Hoşâmedi” başlığı altında yer alan zabıt.


1. Reis Mustafa Kemal: “Hocam, biz sizi memeleket meselelerine dair görşleriniz için davet ettik, Siz gelip namaza dair dair şeyler söyleyip aramıza ihtilaf verdiniz” deyince Bediüzzaman’da meclis salonunda “Paşa, Paşa.. Kainatta en yüksek hakikat İMANDIR. İmandan sonra NAMAZDIR. .ilh” şeklinde cevap vermişti. O günün meclisinde kendisini destekleyenler de fazla çıkmayınca Ankara’yı terkedip Van’a dönüp eski medresesine talebe yetiştirmeye devam etti. Sonra malum takrir-i sukun kanunu ile alim ve dindarların binlercesi asılır, binlercesi sürgün edilir. Bediüzzaman Hazreteleri de uzun bir yolculukdaan sonra Isparta Barla’ya sürülür. Kaderi İlahi orada da O’nu Kur’anın hizmetinde istihdam eder. Te’lif ettiği Risale-i Nur’larla yurt içinde ve dışında milyonların imanının kurtulmsaına vesile oldu‬.



VEFATININ 59. YILINDA RAHMETLE ANIYORUZ
 "Kur'an'ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cennet'i de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin imanını selâmette görürsem, Cehennem'in alevleri içinde yanmağa razıyım. Çünki vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur." “ Şeriatın bir hakikatine bin Ruhum olda feda olsun”(Bediüzzaman Said Nursi, Tarihçe-i Hayat)