Endonezya’da Risale-i Nur Programları Devam Ediyor
Darunnajah Medresesi'nde Kur’an tefsiri Risale-i Nur’un günümüze nasıl hitap ettiği konuşuldu.
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı İlmi Heyeti, Endonezya ziyaretinin üçüncü günü Darünnejah Medresesi'ndeki sempozyuma katıldı.

DARUNNEJAH MEDRESELERİ İLE İİKV ARASINDA İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI
Darunnejah Medreseleri direktörü Dr. Sofwan Manaf ve İİKV adına Said Yüce’nin açış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç “Kur’an Kozmolojisinde İnsan ve Âlemler”, Prof.Dr. Ahmet Kayacık, “Nursi’nin Eğitim Sistemi: Madrasat al-Zahra”, Dr.OsmanYapar “Çağımız Kur’an Eğitiminde Temel Prensipler” ve Dr. H.Busthomi Ibrahim “Kur’an ve İlim” adlı tebliğlerini sundular.
Yoğun bir dinleyici tarafından takip edilen konuşmalardan sonra, Darunnajah Islam Yüksek Okulu Müdürü Dr. Duna Izfanna ile İİKV arasında işbirliği protokolu imzalandı. Ortak ilmi çalışmalar ve programlar yapılması kararlaştırıldı.
Okul direktörü Dr. Sofwan Manaf konuşmasında; Endonozya’nın eğitim kurumlarında Bediüzzaman’ın her geçen gün daha çok tanındığını ve yazmış olduğu eserler olan Risale-i Nur’lardan istifadesinin arttığını belirterek’ “Bediüzzaman’ın görüşleri yolumuzu aydınlatan ışık gibi” dedi.

İİKV İcra Kurulu Başkanı Said Yüce de sempozyum açılış konuşmasında; 20. Yüzyılın önemli mütefekkirlerinden olan Bediüzzaman Said Nursî’nin eserlerinin temel amacının Kur’ân âyetlerinin yaşadığı çağda anlaşılmasını ve yaşanmasını sağlamak olduğunu dile getirdi. Ayrıca Bediüzzaman’ın eserlerinde toplam altı yüz yirmi âyetin doğrudan tefsirini yaptığını, binlerce ayete de mana itibariyle atıfta bulunduğunu ve Kur’ân ayetlerini “Haşir”, “Tevhid” , “Nübüvvet” ve “Adâlet” ekseninde incelediğini ifade etti. Yüce konuşmasında Said Nursi’nin eserlerinde kendinden önceki tefsirlerin icmalen yaptığı “Kur’an’ın imanî olan hakikatlarını kuvvetli hüccetlerle beyan ve isbat ve izah etme” hususuna yoğunlaştığını ifade ettikten sonra özetle “Bediüzzaman tefsir yöntemini vahiy ve Kâinat birlikteliği üzerine kurmuştur. Kur’ân’dan mülhem olan ve bu tefsir yöntemi sayesinde Kur’ân ve Kâinat birlikteliği sağlanmaktadır. Sonuç olarak Said Nursî uyguladığı tefsir yöntemi ile Kur’ân’ın mesajlarını topluma ulaştırma hedefini gerçekleştirmiştir. Ancak o çağının gereklerini ve toplumun beklentilerini karşılarken asla hâkim paradigmaların mahkûmu olmamıştır” dedi.

KUR’AN KOZMOLOJİSİ İNSAN VE KAİNAT
Daha sonra söz alan Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç “Kur’an Kozmolojisinde İnsan ve Âlemler” adlı tebliğinde özetle şunlara değindi:
Prof. Dr. Açıkgenç ayrıca konuşmasının takip eden bölümünde aynı mevzuda Bediüzzaman Said Nursi’nin anlayışına değindi ve Risale-i Nur adlı eserlerinde bu ontolojinin ve antropolojik kozmolojinin nasıl ele alındığından bahsetti. İnsan tabiatının Kur’an’da geçen ifadelere nasıl yansıdığını dile getirdi ve bu mefhumların insanlarla alakalı olarak Kur’an kozmolojisini göstermek üzere nasıl iç içe geçtiğinden ve girift olduğundan Risale-i Nurlar’dan pasajlar okuyarak dile getirdi.
Prof. Dr. Ahmet Kayacık ise konuşmasında Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatının en önemli gayelerinden biri olan Medresetüzzehra projesini anlattı. Bu adla ifade ettiği eğitim sisteminin esasları, amaçları ve nasıl uygulanacağına değindi. Ayrıca Nursi’nin dini ilimlerle fen ilimlerinin; modern okullarla medreselerin ve ahlaki eğitim veren tekelerin birleşmesi gerektiği şeklindeki fikrine değindi. Bu eğitim sayesinde İslam kardeşliği atmosferinde farklı Müslüman milletlerden talebelerin çok dilli ve kültürlü bir eğitimle uhuvvet ruhunun gelişeceği ve bugün pek çok İslam toplumunu sarsan ayrılık ve kargaşaların önünün alınabileceği anlatıldı.
RİSALELER, TEFEKKÜRLE HAYAT BOYU ÖĞRENMEYİ ÖĞRETİYOR
Dr. Osman Yapar ise konuşmasında Kuran ve İslam eğitimiyle alakalı olarak çağdaş şartlara farkındalığı arttırmanın yollarından söz etti. Bediüzzaman’ın eserlerinde çağın şartlarına uygun bir biçimde ruhları cehalet ve gafletten kurtarmak için sarf ettiği gayretleri dile getirdi. Bu çerçevede O’nun geliştirdiği mana-yı harfi ve mana-yı ismi kavramlarını; fiil-fail, eser-sanatçı ikiliği arasındaki ilişkileri; insanı sadece aklı olan değil aynı zamanda kalbi, duyguları ve ruhu olan bir varlık olarak ele alan yaklaşım biçimini ele aldı. Bu yollakâinata ve hadiselere iman gözüyle bakmanın insana kazandırdıklarından bahsetti. İnsanı hayvandan ayıran önemli bir özellik aklını görünen alemdeki şeylerden görünmeyene ulaşmak için kullanmasıdır. Günümüz eğitim sisteminde aklın bu şekilde tefekkür maksadıyla kullanılması öğretilerek gerçekten hayat boyu öğrenme becerisi genç nesillere aşılanmalıdır. Risale-i Nur bu manada pek çok örnekle eserden Müessir'e doğru akla tefekkür pencereleri açmaktadır.
Darunnajah Yatılı İslami Okulun müdürü, STAIDA’da öğretim görevlisi ve BushtomiI İbrahim sunumunda Kur’an-ı Kerim’de bilgi ve ilimlerin ele alınışına değindi. Yaş ve kuru her şeyin Kur’an’da değeri nisbetinde yer aldığını, insanın vazifesinin bunu bulup istifade etmek olduğunu, bugün yanlışlıkla tabiat kanunu denilen ve aslında Allah’ın kâinatta hükümferma kıldığı adetleri yani sünnetullahı bulup keşfetmenin ve onlara uymanın bu dünyaya ait işlerde muvaffakiyetin vazgeçilmez şartı olduğunu dile getirdi. Yeryüzü halifesi ilan edilen insanın bu vazifenin sorumluluğu ile hareket etmesi ve diğer canlılara ve varlıklara zarar vermeden özenle hareket etmesi gerektiğini de ifade etti.

.jpg)
