Vefat Yıldönümlerinde Zübeyir Gündüzalp, Tahiri Mutlu, Mehmed Emin Birinci Ağabeyleri Anma Programı Düzenliyoruz
2 Nisan Cumartesi günü saat 22.30'da başlayacak olan Zübeyir Gündüzalp, Tahiri Mutlu, Mehmed Emin Birinci Ağabeyleri anma programımız iikv/Youtube kanalımızda yayınlanacaktır.
Mehmed Fırıncı Ağabey'den ilk defa izleyeceğiniz hatıralarının yayınlanacağı programda Ahmet Tanyel, Muhsin Demirel konuk olacaklar.
***
Üstad'ın hizmetinde Zübeyir Gündüzalp:
Gençliğinin baharını, hayatının canlı zamanlarını, sıhhatinin en gürbüz günlerini, varını, yoğunu, hülasa her şeyini muazzez ve misilsiz bir İslâm dertlisinin derdine fedâ etmişti.
Günün birinde, Pakistan devlet adamlarından Ali Ekber Şah'ı, Emirdağ'dan yolcu etmek için; bu zatla birlikte on kilometre kadar yola iştirak ettikten sonra, Ekber Şah'la vedalaşırken, karşı istikametten gelen başka bir arabadan da, sevgili Kur'an talebesi Zübeyir Gündüzalp çıkagelmişti nurlu Üstad'ın yanına. Bu esnada Üstad şunları ifade ediyordu:
"Biz bir veziri uğurlamaya geldik, başka genç bir veziri de karşılamaya gelmişiz!"
Bu vedâ ve mülakattan sonra ise nurlu Üstad: "Hayır hayır, ben Zübeyir'i karşılamaya geldim!" diye düşüncelerini dile getiriyordu.
***
Bayram Ağabey, Tahiri Ağabey'i şöyle anlatmıştı:
“Ben, Üstad’ın Tahiri Ağabey gibi hiçbir Ağabey'den bahsettiğini duymadım. Üstad, ‘Tahiri, dünyada kendisini bilmesin’ diyordu devamlı... Üstad bir gün, ‘Tahiri!’ dedi. ‘Buyur efendim!’ ‘Azıcık kendini bilmek ister misin, bu hizmette istihdam olunmanı mı istersin?’ ‘Aman efendim, aman efendim! Ben kendimi bilmek istemiyorum, istihdam olunmamı istiyorum’ demişti. Allah razı olsun! Yani Tahiri Ağabey gibi Nur talebeleri, dua musluğu idi. Böyle bilhassa fedakâr ağabey ve kardeşlerimize, yani Nur talebelerine öyle dua ederdi ki, Peygamber’den (a.s.m.) sonra bütün Nur talebelerine teker teker dua ediyordu. Ve ondaki fedakârlık hiçbir kimsede yoktu...
***
Mehmed Emin Birinci:
"Dr. Tahsin Tola, İstanbul Barosu avukatlarından Av. Bekir Berk'e bizim davamızı almasını rica etmiş, o da memnuniytle kabul ederek vekâletname tanzim edilmek üzere ziyaretimize geldi. Vekâletname tanzim edildi. Bize ilk sorusu şöyle olmuştu:
'Arkadaşlar! Biz sizlerin bir an önce hapisten çıkmanız için mi çalışalım; yoksa inandığınız dava için mi müdafaa yapalım?'
Biz hep beraber,
'Bizler burada on sene yatsak razıyız. Siz Risale-i Nur'daki ulvî davanın müdafaasına çalışınız.' dedik."
