Maldivler İslam Üniversitesi rektörü, dekan ve profesörleri ile ortak faaliyet planlamak üzere vakfımızda bir toplantı gerçekleştirdik.

27.10.2022


Maldivler İslam Üniversitesi rektörü, dekan ve profesörleri ile ortak faaliyet planlamak üzere vakfımızda bir toplantı gerçekleştirdik.

Vakfımızın akademik iş birliği içinde olduğu Maldivler İslam Üniversitesi’nden, Bediüzzaman hazretlerinin fikirlerini yakından tanımak, vakfımız ile tecrübe paylaşımı yapmak maksadıyla gelen dekan ve profesörler ile ortak faaliyet planlamak üzere vakfımızda bir toplantı gerçekleştirdik.

Mütevelli Heyet Başkanımız Said Yüce, yaşadığımız modern dönemde, materyalist felsefenin getirdiği bakış açısıyla harmanlanmış günümüz eğitim modelinin yalnızca Batı ülkelerinde değil, İslam dünyasında da bir süredir kabul gören bir model olduğunu söyleyerek, bunun neticesinde Kurani nazarı kaybettiğimizi ve tüm algı dünyamızın çok küçük yaşlardan itibaren bu felsefe çerçevesinde şekillendirildiğini ifade etti. Hatta şuan dünyanın birçok ülkesinde dini eğitim veren okulların tedrisatında dahi Kurani nazarın gereğince inşa edilemediğini söyleyen Yüce, aslında Kuran-ı Kerim’in yalnızca %10’unun haram ve helallere dair olan ahkam ayetleri olduğunu, geri kalan büyük çoğunluğun ise yeryüzündeki tekvini ayetlere nazarımızı çeviren, Cenab-ı Hakkın kendisini tanıttırdığı tefekkür ayetleri olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, vahiy kaynaklı bir eğitim modeli tesisinin gerekli olduğunu ifade eden Yüce, Bediüzzaman hazretlerinin ‘’mana-i harfi’’ kavramsallaştırması temelinde bilimlere ve tüm kainata bakış açısında yeni bir dil geliştirilmesi gerektiğini belirtti.

Yüce’den sonra, çok kısa bir vakitte bu kadar dolu bilgiler edinmekten ötürü duyduğu memnuniyeti dile getirerek söze başlayan İslam Üniversitesi Rektörü İbrahim Zekeriya Musa, Bediüzzaman'ın fikirlerinin yeterince açığa çıkarılamadığını düşündüğünü ifade etti. Onun, modern dönemde imana olan tahşidatının kıymetini, Peygamberimiz sav’in hayatından aldığı örnekleme ile ifade eden Musa, Efendimiz’in Mekke ve Medine dönemlerini incelediğimizde, Mekke yıllarında önce imanın sağlamlaştırılması ve şirkten tamamen kurtulunmasına yönelik çaba sarfettiğini, Medine döneminde ise, imanın tesisinden sonra şeri hukukun tesisine yönelik çalışıp toplumu ve devleti bu süreçte inşa ettiğini belirtti.

Maldivlerdeki hem ilkokul hem lise hem de üniversitelerdeki müfredatın İngiliz müfredatına göre hazırlandığını belirten Muhammed Mansur, bundan dolayı bir süredir üniversitelerinde iman temelli bir bakış açısıyla hazırlanan bir müfredat yapmak istediklerini söyledi ve bunu nasıl yapacaklarına dair vakfımızdan destek almak istediklerini ifade etti.

Bir diğer hoca ise, günümüzde özellikle genç ve çocuklar arasında bu iman problemini besleyen birçok başka etkenin de fazlasıyla güçlü olduğunu söyleyerek, bunların en başında anne babanın çocuklarını eğitmede yetersizliği ve çocukların dış çevrede maruz kaldığı sosyal ve psikolojik uyuşturucuların geldiğini belirtti.

Bunun üzerine, henüz üstünde çalışmalar yapmakta olduğumuz ‘’mana-i harfi müfredat programı’’ndan bahseden Yüce, yakın zamanda eğiticileri eğitmek üzere yapacağımız eğitim programının detaylarını aktardı. Bunun üzerine İslam Üniversitesi Rektörü İbrahim Zekeriya Musa, ‘’Sizden ricam bu programlara bizleri de çağırmayı unutmayın çünkü bizler farklı yerlerde aynı amaçlara hizmet eden hizmetkârlarız’’ dedi.