İslam Medeniyeti ve Kültürü Programı Ödül Töreni ve Fahri Profesörlük Ünvanı Takdim Töreni Gerçekleşti
Vakfımızın Mütevelli Heyeti Başkanı Said Yüce'ye Ukrayna Pereyaslav Üniversitesi Senatosu tarafından verilen "Fahri Profesörlük Ünvanı' ve 'Ukraynalı Ünlü Düşünür Grigoriy Skovoroda onur madalyası' dün Ukrayna konsolosunun da katıldığı törenle takdim edildi.
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı'nda gerçekleşen program Ukrayna ve Türkiye milli marşları, ardından Ukraynanın en genç Rektörü seçilen Pereyaslav Üniversitesi Rektörü Vitalii Konsur'un konuşması ile başladı.

“Said Nursi'nin Risale-i Nur'larda yazdığı prensipler bizi birleştirdi”
Konsur konuşmasına İstanbul İlim ve Kültür Vakfına Ukrayna'nın zor günlerinde işbirliği ile desteklerinden dolayı teşekkür ederek şöyle devam etti:
"Bugün Safa Mürsel bize Said Nursi'nin devlet felsefesini tanıttı. Çünkü Said Nursi'nin fikirleri bizim için çok önemli. Biz de bu fikirlerden ülkemiz için istifade edeceğiz. Fen ilimleri ve din ilimlerini birleştirmek için İİKV ile iş birliği yapıyoruz ve bu iş birliğinden çok memnunuz.
Bediüzzaman Said Nursi'nin Risale-i Nur'larda yazdığı prensipler bizi birleştirdi. 7 yıllık iş birliğimizde çok büyük işler yapıldı. Bizim eğitim sistemimiz için, üniversitemiz için, vatandaşlarımız için faydalı projeler yaptık. İnsanî Değerler projesi yaptık. Çok faydası oldu. Türkiye ve Ukrayna arasında bizim ortak bir tarihimiz var. Bu ortak manevi mirasımızdan da biz projelerde istifade ediyoruz."
“Üniversitemizde Risale-i Nur Külliyatı Okunuyor”
“Biz ilk defa Said Nursi ile tanıştıktan sonra hemen fikirlerini üniversitemizde ders olarak okutmaya başladık. Üniversitemizde Said Nursi Kültür Merkezi açtık. Şimdi bu faaliyetler orada devam ediyor. Bediüzzaman Said Nursi'nin Risale-i Nur Külliyatı bizim üniversitemizde var ve okunuyor. Her yıl buraya geliyoruz. Beraber bir proje yapıyoruz, yeni yeni öğrenciler geliyor. Sizden aldığımız kitapları tercüme etmeye ve ders olarak okutmaya devam ediyoruz."
"Bu yedi yıl içinde biz birçok doktora ve master tezlerini Risale-i Nur üzerinde yaptık. Said Nursi ve ülkemizdeki ünlü düşünür Grigoriy Skovoroda'nın fikirleri ile ilgili çok ilmi doktora çalışmaları yapıyoruz. Bir öğrencimiz Ukrayna ve Türkiye ilişkileri hakkında bir doktora tezi hazırlıyor. Biz de ona yardımcı oluyoruz ve Said Nursi nin fikirlerinden çok istifade ediyoruz.”
“Said Nursi ile ilgili çalışmalarımız savaş durumunda olsak da devam edecek”
“Bir yıldan fazladır savaş durumundayız. Bizim çok öğrencilerimiz, öğretmenleriz savaşta. Çok fazla projemiz vardı ama savaştan dolayı yapamıyoruz. Ama bazı önemli projelerimiz vardı onlara devam ediyoruz. Said Nursi ile ilgili çalışmalarımız savaş durumunda olsak da devam edecek. Çünkü bu fikirler savaş döneminde de çok önemlidir. Bizim milli bir değer biçme kazanımında çok önemlidir. Savaş durumunu herkes biliyor. Herkes kendi ülkesinde savaşıyor, müdafaa ediyor. Bu durumda üniversitemizin de çok büyük bir vazifesi var. Birlik ve beraberliği sağlayıp Ruslara karşı savaşmak için. Orada fikir üreterek onlara destek oluyoruz. Bu dönemde Türkiye'nin bize destek vermesi, maddi ve manevi bayraktarla yardım etmesi, silahlar vermesi ve bir tarafta manevi cihetten bir sözümüz ile duamız ile destek vermesi çok önemlidir. Cumhurbaşkanı da sözleriyle destek oluyor.”

Prof. Konsur "Bu yardımlarınız, sözleriniz, dualarınız bizim için çok önemli. Her gün Rusların istilasinda kendimizi müdafaa etmeye ve cumhuriyetimizi kazanmaya bir destek oluyor.Bunun için size çok teşekkür ederiz." sözleriyle konuşmasını nihayete erdikten sonra Ukrayna Pereyaslav Üniversitesinin Ukrayna-Rusya savaşı sırasındaki yaptığı faaliyetlere dair bir sunum yaptı.

Ardından Afro-Asya Üniversiteler Birliği Başkanı ve Yemen Millî Eğitim Eski Bakanı Prof. Dr. Abdülmecit Mihalfi kısa bir konuşma yaptı. “Aramızdaki bu güzel işbirliğini ve beraberliğin temin ettikleri için, İstanbul İlim ve Kültür Vakfı ile üniversitelerimiz arasındaki bağlantıları sağladıkları için kendilerine teşekkür ediyorum.” diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Mihalfi şöyle devam etti:
“Bu aramızdaki alaka güzel bir alakadır. Said Bey'in bize gösterdiği güzel alaka ve ikram için kendisine teşekkür ediyoruz. Said Bey'in bu çerçevede almış olduğu rol ve yapmış olduğu bu hizmetler sadece bu ülkelerde değil, dünyanın bir çok ülkelerinde de çok güzel bir faydaya sebep olmuştur.”
“Said Nursi Hazretlerinden gelen hizmetin bereketi”
“Eski Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek Katarı ziyaret ettiği zaman kendilerine demiş ki bana müsaade ederseniz Cezire TV kanalını ziyaret etmek isterim. Hüsnü Mübarek bu Cezire TV kanalını gördüğünü zaman “Bütün dünyaya bu kadar tesir eden ve büyük işler yapan bu kanal, böylesine küçük bir hacme mi sahip?” Bu benzetmeden de hareket ederek İstanbul İlim ve Kültür Vakfının da bu kadar dar imkanlar çerçevesinde böyle muazzam işleri yapmasını da bir nevi buna benzetebiliriz. Bu herhalde Said Nursi Hazretlerinden gelen hizmetin bereketi olsa gerektir. Said Yüce’yi ve İİKV’yi bu çalışmalarından dolayı tebrik ediyoruz. Hayırla bu çalışmaların sürmesini ve devam etmesini arzu ediyoruz.”

“Ukrayna ile ortak tarihimiz ve değerlerimiz var”
Prof. Dr. Mihalfi’nin konuşmasından sonra İİKV Mütevelli Heyeti Başkanı Said Yüce ise program hakkında şunları söyledi:
Müteaddit defalar savaş öncesi Ukraynaya gitmiştik. Orada ilk Bediüzzaman Said Nursi Kültür Merkezi Pereyaslav Üniversitesi’nde açılması kısmet oldu. Türkiye Büyük Elçisi ve Ukrayna Bilimler Akademisi Başkanı’nın katılımları ile yapılmıştı. Pereyaslav Üniversitesi’nden sonra dört ayrı üniversitede daha Kiev’de, Ternopil’de, Lviv’de ve İzmail’de yine aynı programları yapmaya devam ettik. Ama maalesef Rusya’nın istilasıyla çıkan savaşta gidip gelmelerimiz azaldı ama onlar özel izinlerle ülkemize gelebiliyorlar çok şükür.
Tabi burada hem komşu ülke, hem asırlardır birlikte yaşadığımız bir ülke Ukrayna. Çok ortak tarihimiz ve değerlerimiz var. Ancak bu savaş bir çok şeye darbe vurdu. O bombaları kendi evimize düşmüş gibi üzüldük, dua ettik. Bediüzzaman Hazretlerinin Kastamonu sürgününde yazdığı çok kıymetli mektupları da var. İkinci Dünya Savaşında yine maalesef zalimlerin attığı bombalarla hayatını kaybeden masum insanlar, çocuklar, yaşlılar, garibler var. Onların cennetlik olacağını söylüyor. Özellikle masum olanlarının. Tabi bu bugün de geçerli. Biz aynı duygularla dua etmeye ve onların başından geçen bu sıkıntılı hadisenin biran önce son bulmasına arzu ediyoruz.
“Sulh-i Umuminin Temini Çok Önemli”
Bediüzzaman Said Nursi eserlerinde ‘sulh-i umumi’den bahseder eserlerinde yani dünya barışından. Sadece savaşlar değil, insanlığın yaşadığı bütün maddi ve manevi problemlerin çözümlerinden de bahseder altı bin küsürlük Kur’an tefsiri olan Risale-i Nur eserlerinde. Bu sulh-i umuminin temini o kadar önemli ki; bugün hiçbir üniversitenin, ekonominin, siyasetin düzeltemeyeceği formülleri eserlerinde verir ve bizlere ulaştırır. Biz aslında üniversitelerle birlikte bunların üzerinde çalışma yürütmeye ehemmiyet veriyoruz. Sadece Pereyaslav Üniversitesi değil, dünyanın yüzlerce üniversitesi ile İstanbul İlim ve Kültür Vakfı olarak imzaladığımız ortak antlaşmalar var.

“Şefkatli Bir Doktor, Vicdanlı Bir Hukukçu, Ahlaklı Bir Öğretmen”
Burada sadece çok kısa şunu söylemek istiyorum;
“Üniversiteler sadece eğitim kurumları, branşlarda diploma vermek için var olmamalı. Yani tıp, mühendislik, hukuk vs… Her alanda, her branşta öğrencilere diploma vermenin ötesinde şefkatli bir doktor, vicdanlı bir hukukçu, ahlaklı bir öğretmen… Yani bu insani değerlerle, Cenab-ı Hakk’ın yarattığı insanın fıtratına uygun değerlerle mücehhez olmuş öğrencilerin yetişmesi ve toplumu bunların inşa etmesi için Bedizzaman Hazretleri bütün hayatını ortaya koymuştu. Sadece dünyalarını değil, onların ebedi hayatlarının da kurtulması için mücadele etmişti; herşeyi göze almıştı. Onun bugün altmıştan fazla dünya diline çevrilen eserleri aslında bunu anlatıyor.”

“Eğer o eserlere insanlık ve eğitim kurumları sahip çıksa, okusa ve okutsa; bugün dünyada hiçbir problem kalmaz. Ne savaşlar kalır, ne zulümler kalır, ne haksızlıklar kalır, ne de adaletsizlikler kalır… Hem dünyaları hem ahiretleri kurtulur. Bizim bugün Pereyaslav Üniversitesi’nin uygun görüp takdim ettiği Grigoriy Skorovada” onur madalyası veya profesörlük ünvanı; bunların hepsi birer vesile."
“Bediüzzaman Said Nursi’nin Grigory Skorovada’nın fikirleri birbiriyle örtüşüyor”
“Aslında iyi bir insan olmak için aldığımız veya bundan sonra kazandığımız ve kazanacağımız bütün ünvanlar dünyada Grigoriy Skorovada’nın da dediği gibi; Bediüzzamanla örtüşen çok önemli fikirleri de var bu büyük düşünürün. Fani dünyada kalacak şeyler yerine, ebedi dünyaya aksedecek şeylerin üzerinde konuşmamız, çalışmamız, çocuklarımızı, gençlerimizi bu amaçlar ve bu ülküler peşinde koşturmamız, yetiştirmemiz lazım. Ben bu duygularla bu kıymetli ünvanı ve hediyeyi vakfımıza ve bizlere layık gören Pereyaslav Üniversitesi’ne tekrar teşekkür ediyorum. Katılımınız için herkese teşekkür ediyorum.”



Konuşmasının akabinde Said Yüce’ye Vitalii Konsur tarafından ünvanı ve onur madalyası teslim edildi. Vitarii Konsur Yüce’ye madalyasını takarken “Geçen yıl Grigoriy Skorovada’nın 300. vefat yıl dönümü olmuştu. Onun için biz bir devlet onur madalyası hazırladık ve bunu size takdim etmek istiyoruz” sözleriyle güzel niyetlerini ifade etti.

Bu esnada Ukrayna Pereyaslav Üniversitesi Senatosu tarafından vakfımızın Ukrayna-Rusya Departman Başkanı Prof. Dr. İham Miraç'a da "Fahri Doktorluk" ünvanı ve "Grigoriy Skorovada" Onur Madalyası takdim edildi.


Ödül töreninin ardından İİKV tarafından Ukrayna Konsolosu Kateryna Pasynchuk’a, Rektör Vitalii Konsur’a hediyeleri ve İslam Medeniyeti ve Kültürü Programına katılan Ukraynalı öğrencilere de sertifikaları verildi.

Program Ukrayna ve Türkiye kültürünü yansıtan musiki icralarıyla nihayete erdi.