İİKV’nin Geleneksel “Uluslararası Genç Akademisyenler Konferansı” 14. Yılında!
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı'nın düzenlediği geleneksel 14. Uluslararası
Genç Akademisyenler Konferansı Barla’da başladı.
BARLA’da bir araya gelen akademisyenlerin Risale-i Nur Külliyatı'nı tanımaları, incelemeleri ve akademik düzeyde analiz etmeleri teşvik ediliyor.
Genç akademisyenlere yönelik olarak Risale-i Nur çalışmaları üzerine gerçekleştirilen uluslararası konferans, İİKV Başkanı Said Yüce’nin açılış konuşması ile başladı.
Altı gün sürecek olan bu konferans boyunca, akademisyenlerin tezleri, yüksek lisans ve doktora çalışmaları, alanında uzman seçkin akademisyenler eşliğinde tartışılacak.
Konferansa başta Fas, Cezayir, Yemen, Irak, Endonezya, Pakistan ve Suriye olmak üzere sekizden fazla ülkeden öğrenciler ve akademisyenler katılıyor.
“Arapça Genç Akademisyenler Programı”, her yıl İstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen ve Arap dünyasındaki yüksek lisans ve doktora öğrencilerini hedef alan uluslararası bir akademik program.
Bu program, genç araştırmacıların Risale-i Nur Külliyatı'nı tanımaları, incelemeleri ve akademik düzeyde analiz etmelerini teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
Katılımcılar, Risale-i Nur konusunda uzmanlaşmış akademisyenlerle bir araya gelerek ilmî, fikrî ve metodolojik katkılar edinmekte; aynı zamanda imanî ve ahlakî meseleleri çağdaş bilimsel yöntemlerle ele alma fırsatı bulmaktadırlar.
Açılışta İİKV adına konuşma yapan Said Yüce, dinin ortadan kaldırılmak istendiği, dine karşı en şiddetli baskıların uygulandığı bir dönemde Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin Barla’da başlattığı, bütün İslam dünyasının ve beşeriyetin imdadına gönderilen Risale-i Nur’ların ehemmiyetini anlattı. Yüce, son iki yüz yılda Batı’dan gelen inançsızlık cereyanlarına karşı Bediüzzaman’ın eserleri ve talebeleriyle nasıl iman kalesini korumaya çalıştığını dile getirdi.
Cezayir’den Prof. Dr. Ammar Ceydal de açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Barla’yı okurken, Barla’yı anlamaya çalışırken o günün şartlarını iyi anlamak lazım.
Risale-i Nur hizmetinin ilk tesis edildiği zamana ve mekâna baktığımız zaman Üstad’ın ilk talebeleri öyle bir ihlasa sahip insanlardı ki onlar hiç karşılık beklemeden hizmet ediyorlardı. Oldukça zor şartlarda ve baskı altında yazdılar, çoğalttılar, neşrettiler, hapishanelerde kaldılar, bizlere kadar o kıymetli hazineleri ulaştırdılar.
O ilk tesis nesli; akılları, kalpleri, ruhları, fiilleri, amelleri her şeyleriyle hakka müteveccihtiler. Allah rızasından başka bir şey düşünmediklerinden bugün insanlığın akıllarında, kalplerinde, gönüllerinde muhabbet ve bağlılıkla karşılık buldular.”
Açılıştan sonra program, çeşitli ülkelerden gelen genç master ve doktora öğrencilerinin tezlerinin hocaları tarafından müzakere, tadil ve tekmil edilmesiyle devam etti.