Dua Nedir?

Dua nedir? Dua kavramı ile Kur'an ve Sünnet ışığında duanın ibadet, teslimiyet ve kulluk bilinci olarak ruhsal yolculuğumuzdaki yerini ve önemini inceleyelim.

13.10.2025


Dua, bir ferdin Rabbine yönelişini ifade eden derin anlamlar taşıyan bir ibadettir. Bu minvalde insan dua ile Rabbine yönelerek aczini ifade ederek ruhunu arındırıp hayatına anlam kazandıran bir ibadette bulunmaktadır. 

Kur’an ve Sünnet’e göre dua, sadece bir talep değil; iman, teslimiyet ve kulluk bilincinin ifadesi olarak bireyin manevi gelişimine ve toplumsal dayanışmaya katkı sağlar.

 

Dua Nedir? Ruhsal ve Manevi Bir Yolculuk 

Dua, sözlükte “çağırmak, seslenmek, istemek” manalarına gelir. Dua, insanın iç dünyasından yükselen bir yakarış, Rabbine yönelerek aczini ve fakrını itiraf ettiği manevi bir eylemdir. Bu yönüyle dua, sadece bir sözlü talep değil, aynı zamanda insanın yaratıcıyla kurduğu en içten iletişim biçimidir.

Dua, insanın Rabbine yönelişinde içsel bir yolculuğa çıkmasıdır. Kimi zaman bir şükür, kimi zaman bir niyaz, kimi zaman da bir sığınma hali olan dua, kulun hem ruhunu arındırır hem de hayatını anlamlandırmasına yardımcı olur. Dua ile insan, dünya hayatının geçiciliğini fark eder; kalıcı olanın yalnızca Allah’ın rahmeti ve kudreti olduğunu idrak eder. Dua ile her şeyin hükmü elinde olan Rabbimizin birliğinin ve varlığının farkında olup küçükten büyüğe bütün isteklerimizi Allah’tan beklemeyi öğreniriz. Bu farkındalık Kur’an tefsiri Risale-i Nur’da şu şekilde anlatılır : 

“Dua ubûdiyetin ruhudur ve hâlis bir imanın neticesidir. Çünkü dua eden adam duasıyla gösteriyor ki:

‘Bütün kâinata hükmeden birisi var ki, en küçük işlerime ıttılaı var ve bilir. En uzak maksatlarımı yapabilir. Benim her halimi görür, sesimi işitir. Öyle ise, bütün mevcudatın bütün seslerini işitiyor ki, benim sesimi de işitiyor. Bütün o şeyleri O yapıyor ki, en küçük işlerimi de Ondan bekliyorum, Ondan istiyorum.’” ( 24. Mektup / Risale-i Nur) 

 

Duanın İslam’daki Yeri : Kur’an ve Sünnette Dua 

İslam’da dua, ibadetin özüdür. Kur’an-ı Kerim’de dua ile ilgili birçok ayet yer almakta, bu ayetlerde dua hem bir ibadet hem de bir iman göstergesi olarak sunulmaktadır.

وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَاد۪ي عَنّ۪ي فَاِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ اُج۪يبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَانِۙ فَلْيَسْتَج۪يبُوا ل۪ي وَلْيُؤْمِنُوا ب۪ي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ

“Rasûlüm! Kullarım sana beni sorarlarsa, şüphesiz ben onlara çok yakınım. Bana dua edenin duasına icâbet ederim. Öyleyse onlar da benim dâvetime uysunlar ve bana iman etsinler. Böyle yaparlarsa, en doğru yolu bulmuş olurlar.” (Bakara 2:186) 

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in hayatı duanın merkezi bir yere sahip olduğunu gösterir. Peygamber Efendimiz (sav), hem zor hem de kolay anlarda dua ederek Allah’a yönelmiş; ümmetine de duayı hayatın ayrılmaz bir parçası haline getirmeyi öğretmiştir. Sünnette geçen dualar, hem bireysel hem de toplumsal hayat için rehber niteliğindedir. 

Dua Bir İbadet midir? 

Evet, dua etmek bir ibadettir. Duanın ibadet oluşu Kur’an tefsiri Risale-i Nur’da şu şekilde anlatılmaktadır: 

“Dua bir sırr-ı azîm-i ubûdiyettir. Belki ubûdiyetin ruhu hükmündedir.” ( 24. Mektup / Risale-i Nur) 

Dua, İslam dininde yalnızca bir dilek ya da talep değil, aynı zamanda en derin kulluk ifadesi olan bir ibadettir. Kul, dua ederken yalnızca ihtiyaçlarını dile getirmez; aynı zamanda Allah’a olan bağlılığını, teslimiyetini ve inancını gösterir. Risale-i Nur’da ifade edildiği gibi dua ubudiyetin ruhu hükmündedir. 

  • Dua ile kulluk bilinci gelişir

Dua, insanın yaratılış gayesini hatırlamasına yardımcı olur. Kişi, dua ederek hem Allah’a yönelir hem de O’na (cc) olan kulluğunu içtenlikle ifade eder. Bu, ferdlerde bir kulluk bilinci oluşturur ve hayatın her alanında manevi farkındalığın artmasını sağlar.

  • Dua Allah’a yönelişin en samimi halidir

İnsan, hayatının farklı anlarında -sadece sıkıntı ve ihtiyaç zamanlarında değil- sürekli olarak dua edebilir. Bu sürekli yöneliş, kulun Allah ile bağını canlı tutar. İnsan, dua ile kendisini Rabbine yakın hisseder; O’nun merhametini, lütfunu ve kudretini daha derinden hisseder. Bu hissiyat, kulda hem tevekkül hem de huzur halini besler.

  • Duanın diğer ibadetlerle ilişkisi

Dua, İslam’daki diğer ibadetlerle iç içe geçmiştir. Namazın ardından yapılan dualar, oruçta iftar anında edilen niyazlar, hacda yapılan yakarışlar; duanın tüm ibadetlerin içinde yer aldığını gösterir. Ayrıca, dua hem bireysel hem de toplumsal bir yön taşır. Cemaatle edilen dualar, birlik ve beraberliği pekiştirirken toplumsal dayanışmayı da artırır.

Günlük Yaşamda Dua Etmenin Faydaları

Günlük yaşamda dua etmek, bir ferdin ruhsal direncini artırır. İnsan, gün içerisinde karşılaştığı çeşitli sıkıntılarla baş etmek için manevi bir desteğe ihtiyaç duyar. Dua, bu desteği sağlar. Sabah uyanırken, sınav öncesinde, bir haber beklerken ya da bir karar alırken edilen dualar; bireye hem psikolojik güç verir hem de kararlarında rehberlik eder. Ayrıca, dua etmek bireyi kibirden uzaklaştırır, tevazu ve şükür halini geliştirir. Aynı zamanda dua, kişisel gelişim açısından da önemlidir; sabır, umut, empati gibi erdemleri kazandırır. 

 

Dua, Hayatın Her Alanında Bir İbadettir

Dua ibadet olmakla birlikte hayatın tüm yönlerine dokunan bir yaşam biçimidir. Kişi, dua ile yaratılış gayesinin farkına varıp Allah’a yakınlaşır, içsel huzura ulaşır ve kulluk görevini en güzel şekilde yerine getirir. Bu nedenle, dua hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmalı; sadece ihtiyaç anlarında değil, her zaman dilimizde ve kalbimizde yer almalıdır.