“Sanattan Tevhide Çalıştayı” Rami Kütüphanesi’nde Başarıyla Gerçekleştirildi!
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı ile İstanbul Medeniyet Enstitüsü’nün ortaklaşa düzenlediği “Sanattan Tevhide Çalıştayı”, 29 Kasım tarihinde Rami Kütüphanesi’nde yoğun bir katılımla tamamlandı. Akademisyenlerin, sanatçıların ve farklı disiplinlerden araştırmacıların bir araya geldiği programda “Sanat ve Kutsal”, “Sanat ve Temsil”, “Sanat ve Ta’lim” ve “Sanat ve Hayat” başlıkları etraflıca değerlendirildi.
.jpeg)
“En büyük sanat, en büyük sanatkârı konuşmaktır”
Çalıştayın açılışında konuşan İstanbul İlim ve Kültür Vakfı Başkanı Said Yüce, sanat ile tevhid arasındaki bağın günümüz dünyasında yeniden hatırlanmasının önemine vurgu yaptı.
Yüce, “Mimariden hat sanatına, musikiden edebiyata kadar sanatın her dalının konuşulduğu dünyamızda ‘Sanattan Tevhide’ başlığını gündeme taşımak istedik. En büyük sanatın, en büyük sanatkârı konuşmak olduğuna inanıyoruz.” dedi.
Gerçek ilmin marifetullah ilmi olduğunu ifade eden Yüce, “İlahi sanatın harikaları olan varlıkları kudret kaleminin kelimeleri olarak okuyabilmek en büyük okuryazarlıktır. En büyük cehalet ise kâinatın sahibini tanımamak ve gönderdiği ayetleri okuyamamaktır.” dedi.
Yüce, iman sayesinde insanın kendi mahiyetindeki ilahî nakışları okuyabilir hâle geldiğini belirterek, “İnsanın değeri, üzerindeki sanat-ı Rabbaniyenin fark edilmesiyle ortaya çıkar. Bu da ancak o büyük sanatkâra olan intisapla mümkündür.” dedi.
Yüce, sanatçıların da bu bağlamda önemli bir sorumluluk taşıdığını dile getirerek, “Sanat erbabımızın, varlık üzerindeki tevhid mührünü görüp göstermek gibi bir vazifesi olduğuna inanıyorum.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

“Sanat, Müslümanın yitik malıdır”
Çalıştay Başkanı Doç. Dr. Rasim Soylu, sanatın üretimi kadar doğru okunmasının da bir ilim gerektirdiğini belirtti.
Soylu, “Sanatı okuyabilmek için rehberlere, muallimlere ihtiyaç var. İnsanların faydasına olan her türlü sanat ve ilim, Müslümanın yitik malıdır. Bu malımıza sahip çıkmak için bir araya geldik.” dedi.
Programın hazırlık sürecini aktaran Çalıştay Sekreteri Mehmet Arif Vural, “Sanatı tevhidle nasıl buluşturabiliriz?” sorusunun uzun süre tartışıldığını, bu ortak tefekkürün neticesinde “Sanattan Tevhide” mottosunun ortaya çıktığını ifade etti.

“Bu çalıştay, sanat dünyasında yeni bir iz açacak”
Ev sahibi Rami Kütüphanesi Müdürü Ali Çelik, kütüphanelerin artık sadece kitapların saklandığı mekânlar olmadığını, bilginin paylaşıldığı sosyal alanlara dönüştüğünü belirtti.
Çelik, “Sanattan Tevhid başlığı, insanlığın binlerce yıllık arayışını özetliyor. Bu çalıştayın yeni bir izlek ortaya koyacağına ve sanatçılar tarafından takip edileceğine inanıyorum.” dedi.
Kapanış Oturumları: Derinlikli Konuşmalar ve Yeni Ufuklar
Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç: “Maddi ve manevi sanat ayrımı yoktur”
IRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç, konuşmasında sanatın görünürde maddi malzemelerle icra edilse de özünde mana ile anlam kazandığını vurguladı.
Hat ve musikinin ardındaki anlamı ele alan Kılıç, “Bir levhayı zahiren insan yapıyor gibi görünse de asıl kudreti görmemiz gerekir.” ifadelerini kullandı.
Sivas Divriği Ulu Camii üzerinden yaptığı örnekle maddi sanatın ardındaki hikmete dikkat çeken Kılıç, “Giriş çok önemli. Maneviyat erbabı ‘kapıyı bul’ der.” şeklinde konuştu.
Ahmet Özhan: “Sanat ilahi isimlerin tezahürüdür”
Türk Tasavvuf Musikisi ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı Başkanı Ahmet Özhan, sanatın hakiki manada Allah’ın isimlerinin yansımalarından ibaret olduğunu dile getirdi.
“Sanatkâr yoktur, zanaatkâr vardır; sanat bediidir ve evveli olmayan bir şeydir.” sözleriyle sanatı ilahi bir tecelli olarak değerlendiren Özhan, ilişkilerin ve sanat anlayışının bu perspektifle kurulması gerektiğini belirtti.
Sonuç
Rami Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen “Sanattan Tevhide Çalıştayı”, sanatın hakikat boyutunu yeniden gündeme taşıyan, derinlikli tefekkür ve ilham verici buluşmalara sahne oldu.
Vakfımız, hem sanat dünyasında hem de düşünce alanında yeni açılımlar sağlayacak bu tür programları sürdürmeyi hedeflemektedir.